Arşimet‘in suyun kaldırma kuvvetini nasıl keşfettiğinin hikayesi çok güzeldir. Rivayetlere göre; Syracuse kralı Hiero, bir savaştan zaferle ayrıldıktan sonra halkı için tapınak yaptırmaya karar verir. Bu tapınakta ayrıca bir kez daha krallığını ilan edeceğinden altın defne yapraklarından oluşan bir taç yaptırmak ister. Bu isteğini yerine getirmesi için tuttuğu bir altın ustasını tacı yapması için görevlendirir ve ustaya bunun için gerekli miktarda altın verir. Fakat birkaç gün sonra, altın ustasının tacı saf altından yapmadığından şüphelenmeye başlar. Bunu öğrenmek için ise kuzeni Arşimet‘i görevlendirir.
Yaşadığı dönemde ünlü bir matematikçi, fizikçi ve mühendis olan Arşimet, kralın problemini çözmek için gece gündüz düşünmeye başlar. Günlük banyosunu yapmak için gittiği hamamda, hala altın tacın akıbetini düşünürken, kendini küvetin içine bırakır. Bu sırada dışarıya suyun taştığını gören Arşimet, neden bunun olduğunu anlamaz ve kendini biraz daha suya batırır. Daha çok suyun dışarı taştığını fark eden Arşimet, Kral Hiero’nun problemini çözdüğünü anlamıştır. Bu sırada Yunanca ‘Buldum’ anlamına gelen ‘Evreka’ diyerek hamamdan dışarı koşmaya başlar.
Arşimet, altının, gümüşten yoğun olduğunu ve aynı kütledeki altının gümüşten daha az hacimde olacağını tahmin etmişti. Bununla birlikte, eğer taç yapılırken içinde gümüş kullanılmışsa saf altın olanına göre daha çok hacimli olacağını keşfetti. Yani artık Arşimet’in tek yapması gereken Hiero’nun ustaya verdiği miktarda altınla, ustanın yaptığı tacı suya atarak taşırdığı su üzerinden hacmi hesaplamak oldu.
Kral aldatılmıştı !
Altın ustasının hile yaptığını ortaya çıkaran Arşimet, sorunu çözmesinin yanında bir de suyun kaldırma kuvvetini keşfederek gelecek nesillere bilim adına güzel bir miras bıraktı.