Vücut ağırlığımızın yaklaşık olarak %15’ini oluşturan derimiz en ağır organımızdır. Deri 5 duyu organımızdan en büyüğüdür. İnsanların Dünya’yı algılamaları duyu organları sayesinde gerçekleşmektedir.Duyu organlarının herhangi birinin çalışmaması tam algılamayı engellemektedir. Bu sebeple duyu organları oldukça önemlidir. Duyu organlarını bilinmesi sayesinde korunmasını da sağlarız. Öğrenciler tarafından organlarının öğrenilmesi ve görevlerinin bilinmesi oldukça önemidir.
İnsan bulunduğu ortamla sürekli etkileşim içindedir ve çevreden gelen uyarıları alarak bunlara uygun tepki verir. Çevreden gelen çeşitli uyarıları alan organlara duyu organları denir.
Duyu organlarımız göz, kulak, burun, dil ve deridir. Çevremizdeki uyarıları anlamız da duyu organlarını kullanırız. Duyu organlarının yapısında duyu almaçları bulunur. Çevredeki ışık, koku, tat, basınç, sıcaklık ve sesleri duyu almaçları algılar. Sinirlerde uyartı mesajı oluşturur, beyin uyartıları değerlendirerek cevap oluşturur. Gerekirse kaslarda tepki oluşur.
Dokunma Organımız:DERİ
En büyük duyu organımızdır. Vücudumuzu tamamen örter.
Deri, vücudumuzu dıştan örten ve dış etmenlere karşı koruyan bir tabakadır. Vücuda dışarıdan girmeye çalışan maddeleri engeller, su kaybetmemizi önler ve deri altındaki dokuları güneşin zararlı ışınlarından korur.Dışarıdan gelen uyartıları derimiz aracılığıyla alırız. Sıcaklık değişimi, basınç ve ağrı gibi duyular da derimizdeki alıcı hücreler tarafından ilgili merkezlere yollanır.
Deri, boşaltıma ve solunuma yardımcı organlarımızdandır. Derideki gözenekler yardımıyla gaz alışverişi sağlanır ve böylece solunuma yardımcı olunur. Terleme ile de atık maddelerdışarı atıldığından deri, boşaltımda da görev almış olur. Ayrıca terin büyük bir kısmı sudan oluşur ve bu suyun buharlaşması sırasında ısı almasıyla serinlik hissedilir. Deri, bu sayede vücut ısısının korunmasına da yardımcı olur.
Deri, üst deri ve alt deri olarak adlandırılan iki kısımdan meydana gelmektedir.
1.Üst deri
Derinin alt bölümlerini korur, ölü hücrelerden oluşmuştur. Bu tabakada kan damarları ve sinirler bulunmaz. Deriyi zararlı ışıklardan korur. Üst deride derinin rengini belirleyen hücreler vardır.
2.Alt deri
Kan damarları, kıl kasları, sinirler, ter bezleri, yağ bezleri, kıl kökleri ve duyu almaçları burada bulunur. Alt derinin en altında yağ tabakası bulunur. Yağ tabakası vücudumuzu çarpmalara karşı korur. Ayrıca vücudumuzun ısı kaybını önler. Alt deride bulunan ter bezleri, terleme ile boşaltıma yardımcı olur.
Derimizin her yerinde aynı oranda duyu almacı bulunmaz. Bu nedenle derimizin her yerinde cisimleri algılama duyusu aynı değildir.Parmak ucu ve dudaklarımızda daha fazla dokunma duyusu hissedilir.
Neden gıdıklanırız?
Başkaları tarafından gıdıklanırız ya da biz başkalarını gıdıklarız.Kendi kendimizi gıdıklamakta ise başarılı olamayız. Hatta bazıları gıdıklanmaya karşı çok hassasken bazılarımız etkilenmez bile.
Bir insan gıdıklanınca, derinin yüzeyinde bulunan küçük sinir lifcikleri harekete geçer. Özellikle tüyle okşama, böcek yürümesi gibi olaylara hassas olan bu lifcikler, sinyalleri beyne gönderirler.
Deri hastalıkları nelerdir?
Deri hastalıkları ezici, kesici, delici cisimlerle, mikroorganizmalar nedeniyle veya alerjik etkilerle ortaya çıkabilir.
Kurdeşen, egzama, uyuz, uçuk, mantar, sedef, nasır, kepek, deri iltihabı, deri bozuklukları ve deri kanseri, çeşitli deri hastalıklarıdır.
Bazı deri hastalıklarının tedavisinde teknolojik gelişmeye bağlı olarak dermatoskop denilen cihaz kullanılır. Bu cihaz derideki güneş lekesi ve beni inceleyerek kanser riskinin olup olmadığının belirlenmesini sağlar.